Okulun İlk Günü

İşe başladığınız ilk günü hatırlıyor musunuz? Belki uzunca bir süre işsizlik süreci geçirdiniz, belki de okul sürecinizi tamamladıktan hemen sonra iş buldunuz. Her nasıl olursa olsun iş hayatına o ilk adımı bir şekilde attınız. Belki yeni ve hiç tanımadığınız insanların olduğu bir ortama gireceğiniz için kaygılıydınız, belki de tanıdık bir yüz ile çalışacağınızı bildiğiniz için mutluydunuz. Herkesin ilk iş günü deneyimi çok başka olabilir. Belki de hissettiğiniz duygular kiminiz de ortak, kiminiz de çok farklıdır. Şunu fark ettiniz mi? Duygular hep bizimle, bizlerin içinde. Aynı olmak zorunda değil ama bizimle… 

Biraz daha geriye gidelim. 

Okula başladığınız ilk günü hatırlıyor musunuz? 

Şimdi soruları biraz çeşitlendirelim. 

Okulun ilk günü yanınızda kim vardı?

O gece uyuyabilmiş miydiniz?

Ayakkabılarınız hangi renkti?

Tüm bu soruların cevaplarını hatırlayabiliyor musunuz? Elbette hatırlamak zorunda değilsiniz fakat çocuğunuz hatırlayabilsin ister miydiniz? Okula dair güzel anılar yaşamasını ve bu anıları hep mutlulukla hatırlayabilmesini... Belki istersiniz diye sizlere ışık tutması adına bu yazıyı hazırladık. 

Çocukların okula başladığı ilk gün yetişkinlerin iş hayatlarındaki ilk günlerine benzeyebilir. Her iki yaş grubu da böyle günlerde birçok duygu hisseder. Bu konuda biz yetişkinler çocuklardan daha şanslıyızdır aslında. Çünkü duyguları az da olsa tanırız. Çocuklar kaygılı hissettiklerinde karınları ağrıyor sanabilir, öfkeli hissettiklerinde kalp çarpıntılarından korkabilirler. Bizler ise bedenimizde neyin neyden kaynaklandığını anlama konusunda deneyimliyizdir. Bu yüzden daha kontrolcü olabiliriz. Bu durum size, çocuğunuza duyguları konusunda rehberlik edebilmeniz gerektiğini gösterir. Ona duyguları anlatmanız ve neyi neden hissettiğini sorgulamanız değerlidir. O; hiç tanımadığı insanların olduğu, kocaman bahçesi olan büyük bir binanın içerisinde ve evinden biraz uzakta kendini güvensiz hissedebilir. Böyle bir süreçte çocuğunuzla kurduğunuz bağı yeniden gözden geçirmeniz gerekebilir. Kurulan bağ ne kadar güvenli ise çocuğunuz okulun ilk gününü o kadar rahat geçirecektir. 

Okulun ilk gününe dair ele almamız gereken en önemli konu çocuğunuzun okula başlamaya hazır olup olmadığıdır. Bazı çocuklar okul yaşı gelmiş olmasına rağmen okula başlamaya hazır olmayabilir. Böyle bir durumda bu konunun üzerinde durmanız ve çocuğunuzun hazır oluşunu sorgulamanız gerekmektedir. Bu sorgulamayı objektif bir şekilde yapmanız önemlidir. Aksi takdirde bir uzmandan destek almanız faydalı olabilir.

Okul dönemi için çocuğunuzu hazırlamanız aslında ona kendini daha iyi hissettirecektir. Çünkü her ne kadar ‘’ilk gün’’ olarak bahsetsek de  bu gün sadece tek bir günden ibaret değildir. Tamamen bir süreçtir. Özellikle çocuğunuz okul hayatına ilk kez başlayacaksa ona bu süreci anlatmanız gerekir. Okulun ne demek olduğundan orada kimlerle olacağına kadar bahsetmek çocuğunuzun böyle bir günde neler ile karşılacağını bilmesi için önemlidir. 

Okulun İlk Günü İçin Tavsiyeler 

Çocuğunuz okula ilk kez gidecekse veya ilkokul dönemindeyse okul açılmadan bir okul gezisi düzenlemeniz faydalı olabilir. Çocuğunuz ile okulun bahçesinden koridorlarına kadar bir gezintiye çıkmanız okulun ilk günü onda tanıdık bir his oluşturmanızı sağlayacaktır. 

Öğretmeni ile tanışmadan önce ona öğretmeninin fotoğrafını göstermeniz ve ismini söylemeniz yine tanıdıklık hissi sayesinde kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır. 

Ebeveynleri olarak çocuğunuzu okulun ilk günü yalnız bırakmamak, onun elini tutmak ve sınıfa sarılarak uğurlamak gününü daha güzel geçirmesi için kıymetlidir. 

Okula dair masal kitapları okumak, animasyon filmleri üzerinden bu süreci anlatmak okul ile alakalı zihninde somut bir kavram oluşturacaktır. 

Eğer çocuğunuzun okula dair kaygıları varsa onu dinlemek değerlidir. Okul hakkındaki düşüncelerini ve duygularını öğrenmeniz çocuğunuza rehberlik edebilmeniz için yol gösterici niteliğindedir. 

Okula gideceği günün gecesinde ağlama ve okula gitmek istememek gibi davranışlar görülebilir. Bu süreçte sınıf öğretmeninden destek almak, çocuğunuzun endişelerini dinlemek ve empati kurabilmek önemlidir. Çocuğunuzun okula gitmesi konusunda kararlı duruşunuz sorununa yardımcı olabilir. Bazı çocuklarda okulun ilk günlerinde yaşanan böyle durumlar uzayabilir. Çocuğunuz tüm çabalarınıza rağmen okula gitmek istemeyebilir ve okula gitmeyi tamamen reddedebilir. Okula gideceği saatlerde; uzun süren baş ve karın ağrıları, kusma, mide bulantıları ve kalp çarpıntıları gibi fizyolojik belirtiler gösterebilir. Böylesine uzun süren ve sizi endişelendiren durumlarda uzman bir çocuk psikologundan destek almak hem çocuğunuza hem de size iyi gelecektir. 

Bu süreçte yaşadığınız endişeleri anlıyoruz. Sizin de çocuğunuz kadar heyecanlı olduğunuzu tahmin edebiliyoruz. Böyle bir süreci yönetebilmek için önce kendinize daha sonra çocuğunuza şefkatle yaklaşmaya çalışmalısınız. Unutmayın ki şefkat zor dönemler için kıymetli bir yol arkadaşıdır. Çocuğunuzun ileride hatırlamaktan keyif alacağı bir ilk okul günü yaşamasını dileyerek çok tatlı bir şarkı ile yazımızı sonlandırabiliriz… 

‘’Şimdi okullu olduk,

Sınıfları doldurduk, 

Sevinçliyiz hepimiz

Yaşasın okulumuz!’’

Yazının tamamında bilimselliği ön planda tutmaya çalıştık. Bu yüzden verilen önerileri yaşamınıza uyarlayabilirsiniz ama yine de bu tavsiyelerin yeterli gelmediği durumlar yaşanabilir. Böyle bir durumda alanında uzman bir psikologdan destek almanız size ve çocuğunuza fayda sağlayacaktır.